belki

senin aynadan gördüğünü ben "dıvardan" görürüm. Oğuz Atay- Babama Mektup

12 Temmuz 2014 Cumartesi

FİLİM- 2.BÖLÜM

“Atılmış mıydı?” diye şaşırdı. “Ben de diyorum, bir şeyleri eksik hissediyorum diye. Bir öncekinden daha şişim mesela şu an.” Gülüyordu konuşurken. Ama acı bir tebessümdü yüzündeki. Gözlerimin içine baktı. Aslında üzülüyordu, benim dönemime üzüldüğünü söylüyordu gözleri. Efkarlandı ve bir sigara yaktı. Dumanı üfledi.. üfledi… üfledi. Sigarayı tekrar ağzına götürürken elindeki buğuluk dikkatini çekti. Paniğe kapıldı vücudundaki bu deformasyondan dolayı, sigarayı attı. Elinin düzeldiğini gördü; şaşırmıştı, anlam veremiyordu.
“Bu da ne  oluyor şimdi?” diye sordu.
Hayda! Dedim ben. İnternette de mi böyle? Sinirlenmiştim. O ise hala merak içindeydi.
“Yahu bu da neyin nesi, açıklasana!”
Bu, şey abi: sigara içiyorsun ya, onu da buğuluyorlar.
“Niye ki?”
İşte sigara içtiğin belli olmasın diye.
“Ne yani, bu buğu olunca sigara olduğu anlaşılmıyor mu? Ne biçim devirde yaşıyorsunuz siz?
Öyle maalesef, diyebildim. Ne diyebilirdim ki başka.
“Peki nende tüm bunlar?”
Bir anlık gafletle ağzımdan kaçırdım: işte kötü örnek olmasın diye, dedim. Söyler söylemez dediğime pişman oldum.
Önce yüzüme baktı donuk donuk. Uzunca bir süre hiçbir şey yapmadan baktı. Dudakları titredi, gözleri buğulandı. Önündeki pakete uzanıp, elindeki deformasyona aldırmadan bir sigara alıp yaktı. İki kere ağzına götürdükten sonra sandalyede öne doğru eğitli, masaya dayandı.
“Kötü örnek ha” sesi çıktı belli belirsiz.
“Ben, hayatım boyunca insanlara iyi örnek olmaya çalışmış biri olarak, bir filmde rol gereği küfrediyor, sigara içiyor diye kötü örnek mi oluyorum? Yaptığımız filmlerde ders alınması anlamında kötüyü göstermemiz de sansürleniyor mu peki? Onların da eleştiri tarafları sansüre uğruyor mu?”
İstisnalar hariç, ne anlatmaya çalıştığını bilmediğimiz filmler çekiliyor artık zamanımızda, dedim. İstisnaların da pek değeri bilinmiyor aslında.
“Ee evladım ne izliyorsunuz siz?”
Boşuna mı seni izlemek için cebelleşiyorum, dedim.
Boynumdan çekip sarıldı bana: “Vah talihsiz yavrum, ve nice senin gibiler” dedi. Uzun süre öyle oturduk. Bir umutla:
“Ee hiç yok mu örnek alacağın biri,” dedi. “Gerçi kötü örnek olmasın diye argo, içki, sigaranın sansürlendiği bir sistemde örnek olarak gösterilenler de ancak iktidarın maşası olur.” Dedi.
Dönüp yüzüne baktım; haklısın, dedim. Saatine baktı:
“Ama bak film bitiyor, artık kalkmamız lazım” dedi.
Vedalaşmak zor görünüyordu.
“Sen yine beni ziyarete gel; ama hep bu filmde değil. Kafanı tek bir şeye odaklarsan çeşitli düşünmeyi öğrenemez, sabit bir insan olursun. Yarın ‘şu’ filmde buluşalım. Ama televizyonda izleme. İçinde küfür var yine, küfür dediğim; beni biliyorsun. Ama onlar küfür sayılıyor, vay halinize. Kötü örnek olmayalım sana şimdi. Ama gel gör, asıl anlatmak istediğimiz meseleyi anla ki, ortak bir dil kuralım; fakat senle ben. Çünkü aracı ile ortak bir dil kurmaya kalkışırsan böyle kötü örnek yanılgılarına düşersin. Yarın yine görüşürüz.”


                                                                               SON

                                                                                              FİLİM FİLM

Hiç yorum yok: