Bir gece ansızın; uzun zamandır kafamda geçirdiğim
düşünceleri eyleme dökmeye karar verip, yataktan kalktığım anda –çünkü
genellikle, biraz sonra açıklamaya çalışacağım fikirlerimi yatakta yatarken
geçiririm aklımdan ve bu düşüncelere kapılıp, bunları gerçekleştirmişim
edasıyla, uzun süre hayallerime kapılan bedenimin gömüldüğü ve bedenimin izinin
oluştuğu yatakta terleyen götümü, çünkü genellikle sırt üstü düşünürüm tüm
bunları, hareket ettirip popomun bütünleşen sağ sol loplarını ayırdığımda, tüm
bunların düş olduğunun ayırdına varır ve hayal kurmaya alışkın olmayan beynimi
aşırı derecede yormuş olduğumdan, üzerime sirayet eden bıkkınlığın tesiriyle
uyuyakalırdım- hala demin laf arasında söz ettiğim yorgunluktan kurtulmak için
tuvalete gitmeye karar verdim, ki bu da oldukça tekrarlanan bir harekettir;
önce “suratıma bir su vurayım, ayılınca işe koyulurum” derken tuvalete
gittiğimde –tuvaleti andığım için, orasıyla ilgili ilk eylem insanın içini
boşaltmak düşüncesi olduğu için, aslında gelmese bile birdenbire geldiğini
iddia eden –beynim iddia edince ya çükümde ya popomda bir hareketlenme oluyor,
çünkü işeme veya sıçma ihtiyaçlarından birini veya her ikisini eylemek üzere
oturduğum klozette de–yukarıda da belirttiğim gibi birazdan detayını vermeyi
arzu ettiğim düşüncelerimi iç dünyamda tekrarlayıp biraz daha zaman
kaybettikten sonra, işesem de sıçsam da bunu klozete oturarak yaptığım için her
türlü açıkta bırakmak zorunda olduğum götümü’n hafifçe ürpermeye başlamasıyla
yine yukarıda söz ettiğim terleyen popomu ayırınca ayırdına vardığım hayal
dünyası-‘ndan kendimi sıyırıp, mecburen kirlenen ellerimi temizlerken “ulan
yüzümü de yıkayayım” istenciyle suratıma çarptığım sağ bir sol iki avucun
birleşmesiyle biriken su miktarının toplamının, ki su genelde soğuk olur,
etkisiyle –“ulan ben zaten buraya elimi yüzümü yıkamaya gelmiştim”- anımsaması
sonrası, en başta yapmayı tasarladığım şeyin, bir sanrıya dönüşmesi; ve her ne
kadar zaten yapmayı düşündüğüm şeyi yerine getirmiş olsam bile, bunu bile
isteye değil–yani şunu yapacağım dediğim anda yapmadığım ve bunu unutup başka
şeyleri düşündüğüm esnada yapıp, asıl amacımdan uzaklaşmış olmamdan dolayı,
bunu yapanın kendim değil, benim bir mübadilim kabul ediyor-ken, tüm bu
saydıklarımı harfi harfine yerine getirdiğim halde –genelde her gün
tekrarlanıyor bu-; fakat bir keresinde biraz sonra açıklayacağımı iddia ettiğim
şeyi gerçekten yapmaya çok yakın hissetmiştim kendimi...
Bugün de onlardan biriydi.